Yeni Başlayanlar için SEO: Yüksek Rekabetli Pazarda Nasıl Ön Plana Çıkılır?

Faaliyetlerine henüz yeni başlamış işletme sahipleri; en iyi anahtar kelimeler için genellikle sektörün zirvesindeki markalarıyla rekabet edecek bütçeye sahip değillerdir. Peki, rakiplerinizle mücadele içinde olabilmek için illa ki yüksek bir bütçeye bir sahip olmanız mı gerekli? Kesinlikle hayır! Bunun yerine ne yapabileceğinizi, rekabetçi SERP’leri nasıl tespit edebileceğinizi sizin için açıklıyorum.

SERP’ler hakkında ilginizi çekebileceğini düşündüğüm bazı istatistikleri de sizin paylaşmak istiyorum:

• SERP’lere yapılan tüm tıklamaların üçte ikisinden fazlası ilk beş sonuca gitmektedir.
• 2021 itibariyle Google, arama motoru pazarının %86,6’sını kapsamaktadır.
• Google’ın algoritması, yaklaşık olarak her gün 3,5 milyar arama işlemektedir.
• Yayınlanan her on blog sayfasından dokuzu, hiçbir zaman arama trafiği alamamaktadır.
• Tüm küresel trafiğin yarısından fazlası mobil cihazlardan kaynaklanmaktadır.

Dikkatinizin tam olarak bende olduğuna emin olduğuma göre, artık SERP’lerde nasıl öne çıkabileceğinizi anlatmaya başlayabilirim.

Erken Dönemde SEO Yatırımı

Henüz erken aşamadaki girişimler için, finansman ve nakit akışı her zaman sıkıntı olmuştur. İşletmenin kuruluşu için yapılan yüksek yatırımlar, genellikle SEO çalışmaları için daha düşük bir bütçe ayırmanıza sebep olmaktadır ancak, yatırımınızı daha hızlı bir şekilde kazanca dönüştürecek stratejiler ve kanallar arasında pazarlama harcamalarınızı dengelemeniz gerekmektedir.

Ayrıca tüm bu dengeleme çalışmalarına paralel olarak, işletmeniz büyüdükçe ölçeklendirebileceğiniz satın alma hunileri oluşturmanız da oldukça önemlidir. Unutmayın ki, satın alma hunileri; müstakbel müşterilerinizin para harcamasını sağlayan satış stratejileridir.

Yatırımı kazanca dönüştürmek söz konusu olduğunda SEO, genellikle uzun bir süreç olarak görülür. Aslında doğruyu söylemek gerekirse, bazı stratejiler ve birbirinden farklı durumlar için bu kısmen doğrudur.

İşletmenizin henüz erken dönemlerinde SEO’ya yatırım yapmak, size şu faydaları sağlayacaktır:

• Müşterileriniz için satın alma hunileri oluşturmak,
• Markanızın görünürlüğünü arttırmaya yardımcı olmak,
• Yeni tüketicilerin ilgisini çekmek,
• Halihazırda müşteriniz olan tüketicileri elde tutmak,
• Müşteri hizmetlerini geliştirmek.

Saydığım tüm bu maddeler, daha yatırım aşamasındaki yeni girişimler için oldukça önemli bir husustur.

Dilerseniz şimdi, erken aşamadaki bir girişimci olarak; işletmenizi büyütmenize yardımcı olabileceği kanıtlanmış SEO stratejileri ile devam edelim.

İşte, kullanabileceğiniz birbirinden etkili 3 farklı SEO stratejisi:

1. Yardım merkezi içeriklerine yatırım yapın.
2. İçeriklerinizi, sorun odaklı olacak şekilde optimize edin.
3. Geçişli ve geçişsiz içeriklerinizi dengeleyin.

Yardım Merkezi İçeriklerine Yatırım Yapın

Genellikle, bir SaaS sitesindeki anahtar kelimeleri ve sayfaları şu şekilde gruplandırırız:

• Ticari olanlar ve ticari olmayanlar
• Dönüşüm hunisinin üst ve alt kısımlar

Böyle bir ayrım yapmak, yayınladığınız içerikleri ziyaretçilerinizin istekleriyle daha iyi eşleştirmenize yardımcı olacaktır. Ancak bu sınıflandırmaya rağmen, “yardım” konulu içeriklerinin girişimciler tarafından ihmal edildiğini sıklıkla gözlemliyorum. 

Çoğu girişimci, CRM ve destek bölümlerine yatırım yapsa da, bunları site haritasında bir alt bölüm olarak nitelendirmekten ve birkaç SSS (Sıkça Sorulan Sorular) eklemekten ileri gidememektedir. Sitenizin “yardım” bölümüne yatırım yapmak maalesef ki bu adımlardan ibaret değildir.

Müşteri hizmetlerinden ve satış ekiplerinden geri bildirim alarak, destek bölümünde SSS tarzı yardım yazıları oluşturabilirsiniz. Ayrıca, ürün karşılaştırmaları gibi blog gönderilerine yayınlayabilir ve sitenizin dışındaki içeriklere referans verebilirsiniz.

Tüketiciler; markanız, ürünleriniz veya hizmetlerinizle alakalı içerikler ve sorularına cevap arıyorlarsa, onları istediklerini sunmanız gerekmektedir.

Yardım bölümünde yer verebileceğiniz konulardan bazıları şunlardır:

• Potansiyel müşteriler ve satış ekipleri arasındaki konuşmalar,
• İşletmenizin canlı destek servisine sık sorulan sorular,
• Forum sitelerinde sıklıkla konuşulan konular,
• Rakiplerinizin ve üçüncü taraf işletmeleri; ürettiğiniz içerikler, sunduğunuz ürünler ve hizmetler ile karşılaştırmak.

İçeriklerinizi, Sorun Odaklı Olacak Şekilde Optimize Edin

Kurumsallaşmış işletmelerin olduğu bir piyasada ilk adımlarınızı atarken, alacağınız Google aramaları çoğunlukla sorun odaklı olacaktır. Girişimcileri tarafından sıklıkla düşülen bir hata, sorun kavramının çözüm veya ürün özellikleri ile karıştırılmasıdır. Bu içerik türleri de oldukça işlevseldir ancak doğrudan kullanıcı sorunlarını ele alamamaktadır.

Birçok geleneksel sektörde, yüksek arama hacmine sahip anahtar kelimeleri araştırmak ve kullanıcı sorunlarını dile getiren terimleri ele almak oldukça yaygındır ancak, karşınıza sorun bildiren ifadeler çıkmazsa, o zaman ne yapabilirsiniz? Ya da daha da önemlisi, bir anahtar kelime için trafik çekecek bir konumda sıralanmak, kontrolünüz dışındaki faktörler nedeniyle mümkün değilse o zaman sıradaki adımınız ne olmalıdır?

Böyle bir durumda yapmanız gerekenler şunlardır:

• Sunduğunuz ürün veya hizmetler için olası kullanım senaryoları oluşturun.
• Oluşturduğunuz senaryolarda, kendinizi tüketici yerine koyarak çıkabilecek sorunları tespit edin.
• Bulduğunuz sorunlara, girişimci kimliğinizle çözüm önerileri geliştirin.

Anlatmak istediğim şey, ürününüz pazarlarken özelliklerine değil, müşterilerinizin o ürüne neden ihtiyaç duyduğuna odaklanmalısınız.

Bu analitik ve eleştirel düşünce yöntemiyle, rakiplerinizin daha önce düşünmemiş olabileceği yeni mesajları ortaya çıkarabilirsiniz. Çözüme ihtiyaç duyan hedef kitlenizin sorması muhtemel soruları belirleyebilir, bunlara cevap verebilirsiniz. İşaret ettiğim tüm bu muhtemel sorunların pazarlama stratejisi geliştirme aşamasında ortaya çıkma ihtimali oldukça yüksektir.

Kâğıt üzerinde bu strateji düşük arama hacmine sahip olsa da bu sorulara cevap veren kaynakların çok az sayıda olduğunu muhtemelen siz de gözlemleyeceksiniz. Bazı sorunlar için belki de ayrı bir yazı yayınlamanıza bile gerek kalmayabilir. Öyle ki yazdığınız birkaç satırlık cümle; müşterilerinizin aradığı kilit soruların cevabı olabilir.

Ayrıca, içerik uzunluğuyla ilgili eklemek istediğim son bir şey var. Web sitenizin temel bölümlerinde yayınlamak için fazla kısa içeriklerinizi, sitenizin destek bölümünde rahatlıkla yayınlayabilirsiniz. Tüketiciler, direkt cevap alabilecekleri kısa içerikleri okumaya bayılırlar.

Geçişli ve Geçişsiz İçeriklerinizi Dengeleyin

Kariyerim boyunca SaaS şirketlerinde en etkili sonuçları aldığım stratejilerden birini açıklamak istiyorum. Müşterilerinizin, yayınladığınız içerikleri ne zaman tüketebileceğini öngörmek…

Geçişli içerik derken kastettiğim içerik türleri şunlardır:

• Teknik incelemeler,
• E-Kitaplar,
• Web Seminerleri,
• Ve öncü olmak üzere tasarlanmış her içerik.

Bu tarz içeriklerin daha geniş bir yayın yelpazesinde bir yeri olsa da, satış ve pazarlama arasındaki strateji çatışmaları; işletmenizin erken dönemlerinde ortaya çıkabilir. Bu durum, özellikle yeni müşteri oluşturma odaklı içeriklerin, kullanıcı aramalarına göre üretildiği zaman geçerlidir.

Tipik olarak, daha az değeri olan bir veya iki yüksek arama sorgusu için optimize edilmiş bir sayfaya ve potansiyel müşteri formuna yol açacaktır.

Bu içeriklerin, özellikle rakiplerinizle aynı konulara işaret edeceği için arama sorgularında aradan sıyrılıp üst sıralarda konumlanması kısa vade de çok da mümkün değildir. Geçişli içerikler oluşturmaya çalışırken, diğer paydaş çatışmalarıyla karşılaşabilirsiniz.

Geçişli içerikleri dengeli bir şekilde kullanarak, sitenize trafik çekmek için kullanabileceğiniz kaynakları ölçülü kullanabilirsiniz. Yani güven oluşturacak varlıklar oluşturup, bunları ölçeklendirebilirsiniz. Ardından, bu ilişkiyi inşa ettikten sonra; ziyaretçilerinizin iletişim bilgilerini isteyebilirsiniz.

Erken aşamadaki girişiminiz için bir SEO stratejisi oluşturmak, oldukça yenilikçi ve çevik bir zihin ile hareket etmenizi gerektirir. En çok bilinen ve sıklıkla tercih edilen anahtar kelimeler ile rekabet ortamına girmek yerine, rakiplerinizin kaçırmış olabileceği fırsatlara odaklanmalısınız. Yalnızca bu yöntemi takip ederek SERP’lere istediğiniz bir noktadan giriş yapabilirsiniz.

En önemlisi ise, müşterilerin ihtiyaçlarını can kulağı ile dinlemeli; ne dediklerini dikkate almanızdır. Edindiğiniz bilgileri, ilgili arama yapanların ihtiyaçlarına doğrudan hitap eden içerikleri oluşturmak için kullanabilirsiniz.